5

bozabilirim oyunları, çokta zor olmasa gerek bu.. karşıma şevkatle çıkıyorlar, hoş görüyle, sabırla, aşkla..
6. duyumun üstüne yarın bastım. bir kitap seçtim tekrar çürümemiş tarafından hayatımın.. arkasını çeviriyorum, yine aynı yüzüm..
"satır aralarında saklı mutsuzluk."
"keşke" lerde, "hala seviyorum" larda yaşadığımı hissediyorum.. altını çiziyorum o'nlu kelimelerin.
kitap bitmeden kalemim bitiyor.. uykum geldi şimdi..
kahve lekelerinden okunamayan sayfalarım var. "-miş" li geçmiş sayıklıyor her sayfa. hatırlamak için kıvırdığım yerlerinde adın yazılı.
hep büktüğüm yerinde tekrar gelmedin mi ?
sen.. tek sayfalık kitapların ayıracı..
elime almam için aramı vermem lazım hep hayatıma ?
çöpçülerden önce sokağa çıktım bugün. elimede bir bardak sıcak bahar. mavi çimenleri ıslatıyorum onunla. simitçiden bayat hayaller aldım. onları uçamayan martılara attım. suya karıştı hepsi.
ne kadar ufku özlesem de, balıklara nasipmiş hayallerim..

4

seni kollarımda öldürdüm dün gece. haberin bile olmadı. hiç aşkın sızlamadı o akşam.
gözlerini dikemedin karanlığıma, sadece sen ve ellerin. off, o ellerin..
bana dokunan, tenine şevkatini, yüzüme kokunu veren..
seni kollarımda öldürdüm dün gece ve bir damla çığlığın akmadı sahile. sokak köpekleri hiç sevişmedi bulvar köşelerinde. dandik bi şarkı çaldı farları bile çalışmayan arabanın birinde. annen yitirdiği yıllarına ağladı. sokak çocukları tinere buladı şehrimizi. güneş ay'ın yüzünden denize aktı.. kum yutamadı istiridyeler.
hiç kimse sevişmedi o akşam. yatağın, terine buladığın erkekleri ağladı.
nefes almayan ruhun tahtalarımı ıslatıyor şimdi. rengi değişiyor parkenin. tek paylaştığımız hava vardı, içine dolamıyorum..
sana dokununca titreyen ellerimle okşuyorum. kapıları yaktım, ışıkları açtım, kalpleri kırdım. mutfakta hiç kesilmemiş turuncu tırnaklarımı buldum. sonra onlara isimler koydum. sevdiğim meyvelerin kokularına sakladım. açtım camları, istediğim şehirlere gittiler.
portakal getirir seni bana..
mevsimleri yuttum ellerimle. çocuk olduğum her gün için bir yara açtım omzuma.
sonbahar kustum sıçtığın "sonra" lara..
kollarımda öldün ve kimseyi şahit bırakmadım yalnızlığına.
kediler yıkandı, balıklar kurudu şimdi..