10

gitmekte ısrarlıydı. birşey yapmasını bekler gibi yavaş yavaş topladı çantasını.ama ne yaparsa yapsın durmayacaktı. son sözü söylediğinde çoktan gitmeyi kafasına koymuştu zaten.
hazırlanırken kavga etmeye devam ettiler. ikiside birbirlerinden ayrılmanın zevkinden bahsediyor birbirlerini yaralıyorlardı.
sonunda çantasını toplayıp kapıya doğru gitti ağır adımlarla, kulbunu tutup yavaşça açtığında yüzüne dışarıdaki sıcak rüzgar vurdu.
daha fazla dayanamadı, ağladı.
dış kapıya yöneldiğinde arkasından seslendi çocuk;
"bekle, 10 dakikan daha benim olsun". durdu, yere diktiği gözlerini kaldırmadan arkasına döndü. ağlamaktan biriken tükürüğünü öksürerek temizlerken çocuğun yanına, kapıya doğru yürüdü yavaş adımlarla.
bir ömür daha sürdü 3 metrelik mesafe yanına geldiğinde.
yüzüne baktı. tam gözlerinin içine, göz yaşlarını silmek için parmaklarını gözlerine götürmeyi düşündü çocuk ama yapmadı. biliyordu ki silerse dahada ağlıyacaktı. çünkü deydiği herşey çürüyordu.
kız yerden kafasını kaldırıp gözlerine baktı.
"artık bütün hayatım zaten senin oldu"..
o gün ruhunu kaybetti kız ve bidaha hiç sevemedi.
çocuksa dokunduğu herşeyi öldürmeye devam etti.